Ölümlerinin 50'nci yılında Üç Fidan'ın anısına...
KÜLTÜR SANAT PORTALI
Ölümlerinin 50'nci yılında Üç Fidan'ın anısına...
Mario Tursi'nin çalışmalarını içeren bu seçki sayesinde, sinema için bakir sayılan tarihî topraklarda, Pasolini'nin görsel tercihlerini ve üslubunu önümüze serecek bir güzergâhı izleme olanağı buluyoruz.
Cannes Film Festivali’nde özel bir ödülle onurlandırılan Totò’nun rol aldığı son film olan Şahinler ve Serçeler, daha sonra uzun yıllar birlikte harikalar yaratacak Pasolini ile müzisyen Ennio Morricone’nin beraber çalıştıkları ilk filmdir.
Amerika Birleşik Devletleri’nde oyunları en çok sahnelenen yazarların başında gelen Lauren Gunderson’un 2018 yılında kaleme aldığı Doğal Afet, bizi klasik bir anlatımdan uzaklaştırarak kalp ritmini andıran inişli çıkışlı bir hikayeye sürüklüyor.
Aşk Buluşmaları, 1960’lar İtalya’sını bir uçtan diğer uca geziniyor; Pasoli'ni mikrofonunu kimi zaman tarlada çalışan bir çiftçiye ya da fabrika işçisine, kimi zaman da bir şehrin kalabalık caddelerinde karşılaştığı üniversite öğrencilerine doğrultuyor.
Bir milletvekilinin seçimden önce vaat ettiği şeyleri bekleyen seçmenleri onu sıkıştırmaktadır. O da bu eksikliği seçmenleri oyalayacak, onların gönlünü hoş tutacak bir özel kalem müdürü bularak gidermek ister.
Pasolini, yönetmenin öldürülmeden önceki son gününe odaklanan bir biyografi filmi. Film, yönetmenin itaat ve isyan, kaos ve sükûnet, Katoliklik ve komünizm arasında salınan duruşu (veya durmayışı) etrafında şekilleniyor.
Faşizmin beyazperdedeki en kışkırtıcı ve cesur tasviri olduğunu söyleyebileceğimiz film, dünyaya egemen olan toplumsal, politik ve cinsel dinamiklere dair eşi bulunmaz bir inceleme, bir başyapıttır.
Kötü kalpli bir sirk patronu, sirkte çalışan Palyaço'ya yeterli para vermemektedir. Bir gün Palyaço, gösterinin ortasında açlıktan bayılınca, sirkin patronu onu işten kovar. Bu yetmiyormuş gibi bir de kırmızı burnunu alıp çok uzaklara atar.
Bir delinin değil, adım adım deliliğe giden, yaşadığı gerçeklerle baş edemeyen bir adamın hatıra defteri...
Robert Irwin’e göre Pasolini’nin versiyonu, genellikle çocuklara yönelik çekilen 1001 Gece uyarlamaları içinde en iyisi ve en zekicesidir. Pasolini yalnızca hikâyelerdeki erotizmi değil hikâye-içinde-hikâye-içinde-hikâye yapısını da korumuştur.
1971’de Berlin Film Festivali’nde Jüri Özel Ödülü alan film, Türkiye’de gösterime girdiği 1973’te SİYAD’ın En İyi Yabancı Film adayları arasında yer almıştır.