“Gogol Hırsız” diye başlıyor Metin Zakoğlu’nun “Bir Delinin Hatıra Defteri” anlatımı, sonra işler karışıyor.
KÜLTÜR SANAT PORTALI
“Gogol Hırsız” diye başlıyor Metin Zakoğlu’nun “Bir Delinin Hatıra Defteri” anlatımı, sonra işler karışıyor.
İstanbul'un Balat semtinde doğmuş Evantiya lakaplı Hayriye isimli küçük bir kız, babasıyla yaşarken kendini bir gün balon satıp dans ederken bulur İstanbul'un sokaklarında.
"O kendi hikâyesinin kahramanı ve ben bu sefer onun hikâyesindeki yan rol olmayacağım!"
Gelin Tanış Olalım, hikâyeye türkülerin, deyişlerin eşlik ettiği türkülü bir seyirlik; bir türkü müzikali, seyirciyi kadim ozanların sesleriyle, sözleriyle kavrayan toplu bir ritüel… Fırat Tanış sesiyle sözüyle bu yolculukta rehberiniz, kılavuzunuz olacak.
Bir Tatlı Kaşığı Çamur'da, kırklı yaşlarında mutfağa hapsolmuş bir kadın, bize yaptığı yemeklerden, kocasından, babaannesinden, çocukluğundan, çocukluk aşkından bahsediyor.
Sarsıcı bir Nâzım Hikmet uyarlaması olan Yaşamaya Dair, Nazım Hikmet'in Bursa Cezaevi’ndeki yaşamına, eşi Piraye Hanım'a olan tutkusuna, daha sonraki sürgün yıllarına ve vatan hasretine odaklanıp destansı yaşamından izlenimlerle noktalanıyor.
Aşk Hikayen Düşmüş, birbirlerinin ruh eşi olan iki aşığın anlatıldığı bir aşk masalı… Oyun parmak boyunda insanlar, kanatlı müzisyenler, hayaletler ve ışıklı yollar ile aşıkların birlikte çocuk olduğu bir bahçeyi gösteriyor bize.
Kendisiyle, başına gelenlerle ve hatta hayalleriyle bile dalga geçmekten imtina etmeyen Kemal’in nasıl oyuncu olamadığının, dolayısıyla nasıl dublör olduğunun eğlenceli, bir o kadar da hüzünlü hikâyesi…
“Ben Yamaç Ulaş. Sizleri bir günden alıp diğer bir güne sağ salim teslim edebilmek için mikrofonun başında yerimi aldım, hazır bekliyorum. Yamaç Ulaş’la Sıfır Telaş başlıyor!”
Fiziksel Tiyatro Araştırmaları, Şatonun Altında'dan sonra yepyeni bir araştırmanın sonucunu seyirciyle paylaşmaya hazır. Bu defa özgün bir metni sahneye taşırken anlatının fiziksel ve disiplinler arası olanaklarının peşine düşüyoruz.
İstanbul’un seslerini, genç ve yaşlı kadınların içlerinden geçirdiklerini, oradan oraya savrulan gençlerin kırgın ve öfkeli hallerini sahneye taşıyan Murat Mahmutyazıcıoğlu, bir “apartman hikâyesi” anlatıyor.
Eylül, 28 yaşında trans bir kadındır. Tek odalı evinde maniler söyleyerek başından geçenleri anlatmaya başlar. Nasıl seks işçisi olduğunu… Çarka çıktığı zamanları... Askerlik muayenesini... Aşık olduğu adamı... Ailesini... Arada bir sorar: Kaç olduk?...