Üç kadının aynı adam tarafından kandırılıp, dolandırılıp, yalnızlaştırılıp, sahte sözlerle sevilip ardından bulunmalarının, bavulda mı, çöpte mi, küvette mi bittiğinin hikâyesi. Üç kadının tek hikâyesi, bir avazda üç kadın…
Üç kadının aynı adam tarafından kandırılıp, dolandırılıp, yalnızlaştırılıp, sahte sözlerle sevilip ardından bulunmalarının, bavulda mı, çöpte mi, küvette mi bittiğinin hikâyesi. Üç kadının tek hikâyesi, bir avazda üç kadın…
Yaşamaya değer bir sebep bulamayan annesinin hastaneye kaldırıldığını öğrenen çocuğun, ona bir hediye olarak yazdığı bu liste, zaman içinde yaşam algısını değiştiren bambaşka bir şeye dönüşür.
Yaşamaya değer bir sebep bulamayan annesinin hastaneye kaldırıldığını öğrenen çocuğun, ona bir hediye olarak yazdığı bu liste, zaman içinde yaşam algısını değiştiren bambaşka bir şeye dönüşür.
Eylül, 28 yaşında trans bir kadındır. Tek odalı evinde maniler söyleyerek başından geçenleri anlatmaya başlar. Nasıl seks işçisi olduğunu… Çarka çıktığı zamanları... Askerlik muayenesini... Aşık olduğu adamı... Ailesini... Arada bir sorar: Kaç olduk?...
Birini sevmek, onu her zaman, her koşulda seveceğin anlamına gelmiyor. Hatta bazen bunu yapmak o kadar zorlaşıyor ki… Ama birini gerçekten seviyorsan, üstesinden geliyorsun. Bir şekilde bir yolunu bulup atlatıyorsun ve bu seni daha iyi biri yapıyor.
Birini sevmek, onu her zaman, her koşulda seveceğin anlamına gelmiyor. Hatta bazen bunu yapmak o kadar zorlaşıyor ki… Ama birini gerçekten seviyorsan, üstesinden geliyorsun. Bir şekilde bir yolunu bulup atlatıyorsun ve bu seni daha iyi biri yapıyor.
Âlem demek; eğlence demek! Eğlence demek; Misket demek!
Misket demek?
Her şey demek! Ben, sen, biz demek!
Ersin ve Deniz demek!
Konservatuvarı terk ettikten sonra para kazanmak için çeşitli işlere girişen ancak bir türlü dikiş tutturamayan Nuh, yakın arkadaşı İbrahim Kurban’ın buluşuyla kendisini hiç beklemediği olaylar silsilesinin içinde bulur.
Salim, Adana’da ailesi ile yaşarken, İstanbul’a amcasının yanına gönderilir. Amcasının kebapçı dükkânında çalışırken, şahit oldukları onu geri dönüşü olmayan bir yola sürükler.
Bir pavyonda tuvaletçilik yapan Ayten, kurulduğu makamında birer birer anlatıyor; buraya nasıl "düştüğünden", onu terk eden kocasından, kederinden, hevesinden, çok sevdiği pavyonda çalışan diğer ahbaplarından, ama en çok da öfkesinden…
Bir pavyonda tuvaletçilik yapan Ayten, kurulduğu makamında birer birer anlatıyor; buraya nasıl "düştüğünden", onu terk eden kocasından, kederinden, hevesinden, çok sevdiği pavyonda çalışan diğer ahbaplarından, ama en çok da öfkesinden…