Erkek, Dişi
Erkek, Dişi
Sinema
Onat Kutlar Sinema Salonu
Erkek, Dişi (Masculin féminin)
Yönetmen: Jean-Luc Godard
Senaryo: Jean-Luc Godard, Guy de Maupassant
Oyuncular: Jean-Pierre Léaud, Chantal Goya, Marlène Jobert, Michel Debord, Catherine-Isabelle Duport
Fransa, İsveç / 1966 / Siyah Beyaz
Dil: Fransızca, İsveççe, İngilizce / Türkçe Altyazılı
Süre: 103 dk.
Paul terhis olmuş iş aramaktayken, ilk plağını çıkarmaya çalışan genç şarkıcı Madeleine’le tanışır. Pek fazla ortak yönleri olmamasına rağmen çok geçmeden yakınlaşırlar ve Paul, Madeleine ve iki ev arkadaşı, Catherine ve Elisabeth ile birlikte yaşamaya başlar. Aynı sırada arkadaşı Robert onu politik gündemin içine çekmektedir. Sovyetler Birliği ile süregelen Soğuk Savaş gerekçesiyle Amerikan ordusu, komünist Kuzey Vietnam’a karşı Güney Vietnam’ın yanında savaşa dahil olmuştur. Dahası, 5 Aralık ve 19 Aralık 1965’te gerçekleşen Fransa cumhurbaşkanlığı seçimini sosyalist aday François Mitterand’ın kazanacağına dair umutlar boşa çıkacak ve seçimi, tutucu politikalarıyla bilinen Charles de Gaulle kazanacaktır.
“Zaman değişmişti, James Bond ve Vietnam çağıydı. Aralık seçimleri yaklaşırken Fransa solu umut doluydu.”
“Marx’ın ve Coca-Cola’nın çocukları” adını da verdiği filmde Godard tarihin tam bu noktasında Fransa gençliğinin aşk, cinsellik ve siyaset hakkında ne düşündüğünü, nerede durduğunu veya duramadığını sorgular. Taşları yerinden oynamakta olan bu kargaşa içindeki dünyada ne yapacağını bilemeyen melankolik başkahramanı Paul dahil olmak üzere karakterlerine yine belgesel bir mesafe ile yaklaşmakla birlikte onları sert yargılamaz. O güne dair kültürel unsurları yakalayıp fotoğrafını çekmesi ve yer verdiği röportajlar neredeyse etnografik bir resim verir.
Gerek filmin adındaki ayrım doğrultusunda film boyunca erkekler politika konuşurken kadınların saçlarıyla oynaması, gerek Paul’ün “anket” gerekçesiyle genç bir kadını dakikalar boyunca sorguya çekmesi, gerekse filmin Anna Karina ile yeni ayrıldıkları döneme denk gelmesi Godard’a dair mizojini sorusunu gündeme getirmiştir. Bu ilk bakışın hemen ardından durup filmin esinlendiği öyküye bakmakta fayda var. Özellikle Madeleine ile Elisabeth arasındaki yakın ilişki, Guy de Maupassant’ın 1881 tarihli Le femme de Paul adlı kısa öyküsünden alınmış. Maupassant’ın öyküsünde pek ortak noktaları bulunmayan Madeleine ve Paul ilişki yaşamaktadır ve Madeleine aynı zamanda, aynı evi paylaşan dört lezbiyenle de arkadaştır. Dört kadından biri olan Pauline’le özellikle yakındır. Godard’ın çıkış noktası aldığı Maupassant öyküsü ve gerek öyküde gerekse filmde Paul’ün kendini acıklı durumlara düşürmesini açıkça görmemiz mizojininin afişe edilmesi olarak da okunmaya müsaittir. Sanki Godard eril bir öfke beslediğini, kendini bundan sıyıramadığını ama sıyrılamadığı bu öfkenin de farkında olduğunu bilmemizi ister gibidir.
Film ve edebiyat eleştirmeni Claude Mauriac (yeğeni Anne Wiazemsky’dir) 1966’da Paul karakteri için şöyle yazar: “Her dönemin genç erkeklerinin görüntüsü olarak öne çıkıyor; gergin, endişeli, mutsuz, umutsuz. Godard’ın kendini de temsil ettiğine kuşku yok.”
Sinematek/Sinema Evi biletleri, mobilet.com adresinden satın alınabilir.
Öğrenciler, 65 yaş üstü vatandaşlar, gazi ve engelliler; paso/kart/kimlik göstererek, temsilimizden %50 indirimli yararlanabilirler.
Film gösterimleri esnasında telefonların sesinin kapanmasını, cep telefonu kullanılmamasını, fotoğraf çekilmemesini, filmin video kaydının alınmamasını önemle hatırlatırız.
Yerlerimiz numarasız olduğundan filmlere vaktinde gelmeniz rica olunur. Film başladıktan sonra salona seyirci alınmaz.
Filmlerimizde, programda aksi belirtilmedikçe ara yoktur.
Filmlerimiz orijinal dilinde, Türkçe altyazı ile gösterilir. Diğer altyazı seçenekleri mevcut ise programda belirtilir.